Konut, YaşamSigorta

Hayat Sigortalarında Daini-i Mürtehin Şartı

Daini-i Mürtehin Nedir?

Hayat sigortası ölüm haline bağlı yapılmışsa, sigorta şirketi ancak sigortalının ölmesi durumunda poliçe lehtarlarına ödeme yapar. Hayat sigortası yaşam haline bağlı yapılmışsa, önceden belirlenen süre sonunda sigortalı eğer hayatta ise kendisine ödenir. Ama bu süre dolmadan sigortalı öderse sigorta şirketinin bir ödeme yapma yükümlüğü yoktur. Bir de karma hayat sigortaları yapılmaktadır. Bu tür poliçeler yukarıdaki her iki durumu da kapsar. Önceden belirlenen süre sonunda sigortalı hayatta kalmış ise sigorta bedeli kendisine ödenir. Ancak süre dolmadan sigortalı öderse bu durumda sigorta bedeli poliçede gösterilen lehtarlara veya yasal mirasçılara ödenir.

Daini-i müntehinin amacı, alacaklının teminat altına alınmasını sağlamaktır.

Bu durumu bir örnekle açıklamak  gerekirse;

banka kredisi aracılığı ile bir otomobil almak ve araca kasko yaptırmak isterseniz, poliçe üzerindeki finans kurumunun “rehinli alacaklı” olarak gösterildiğine tanık olursunuz. Aslında bu durum kredi veren banka tarafından talep edilen bir prosedürdür. Böyle bir durumda taşınır bir mal olan aracınıza ilgili yasalar gereğince menkul rehini uygulanır. Aracınızla ilgili tüm tarafların menfaatleri, sigorta sözleşmesi yapılarak güvence altına alınmalıdır. Böyle bir durumda iki farklı yol izlenebilir. Bunlardan ilki, araç sahibinin araç üzerinde bulunan menfaatlerini  sigortalatmasıdır. İkinci yol ise rehinli alacağı bulunan kişinin aracını, alacak miktarı kadar sigortalatmasıdır.

Sektörde Birikimli Hayat ve Kredi Hayat Sigortaları başlığı altında çeşitli ürünlerle müşterilere sunulmaktadır. Katılım Bankaları ise sadece Kredi Hayat branşında ve sadece azalan bakiyeli teminatlarını müşterilerine sunabilmektedir. Çünkü Danışman Kurulları kararı gereği sabit teminatlı Hayat Sigortaları için icazetleri bulunmamakta vermiş oldukları kredilere istinaden kredi tutarı kadar azalan bakiyeli yöntemle Kredi Hayat sigortası yapabilmektedirler.

Örnek verecek olursak;

Bir müşterinin 60 ay 100 bin TL Konut Sigortası kredisi kullandığını ve 100.000 TL sabit teminatlı hayat sigortası yapıldığını düşünelim, 30. ay müşteri vefat ederse yaklaşık olarak kalan (ödenmemiş) kredi riski 50 bin TL civarında olacaktır. Banka acenteliğini yaptığı sigorta şirketinden Daini-i Mürtehin (DM) sıfatıyla 50 bin TL kredi borcunu kapatacak geri kalan müşterinin varislerine verilecektir. Varislere verilen (kalan) 50 bin TL kredinin borcu olmayıp hayat sigortası olarak değerlendirildiğinden Danışman Kurulu kararlarına aykırı bir durumla karşı karşıya kalınmış olacaktır.

Oysa azalan bakiye teminatlı hayat sigortası yapıldığında hem primi sabit teminatlı hayat sigortasına göre daha uygun olmakta hem de risk gerçekleştiğinde sadece kalan kredi borcu kadar tutar sigorta şirketinden alınıp müşterinin kredi borcu kapatılarak varislere herhangi bir tazminat ödenmemektedir.. Ayrıca varislere herhangi bir kredi borcu da bırakılmadığından böylece sadece kredi riski teminat altına alınarak Danışman Kurulu’nun icazetine göre hareket edilmektedir.

Katılım Bankaları Elementer ve Kredi Hayat Sigortası branşlarını, uygun fiyatlarda, hızlı ve güvenilir şekilde yaptırma olanağı sunarak müşterilerine vermiş oldukları kredilerin teminatlarının sigortalanmasını sağlarlar ve bu sayede;

  • Kredi teminatlarını güvenceye alarak bankanın riskini korur ve devamlılığını sağlayarak ülke ekonomisini dengede tutmaya katkıda bulunurlar,
  • Müşterilerini ve/veya varislerini olası risklere karşı korunmalarını sağlarlar,
  • Tabi ki vermiş oldukları bu hizmet karşılığında gelir elde ederler, Şunu da belirtmek gerekir ki Katılım Bankaları sadece vermiş oldukları kredilere istinaden sigortacılık yapmayıp sigorta acentelikleri gereği müşterilerine
    krediye bağlı olmayan ürünlerde sunmaktadırlar.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu