HasarOtomobilSigorta

Karayolları Trafik Kanununda Motorlu Araç İşletenin ve Teşebbüs Sahibinin Hukuki Sorumluluğu Nedir?

Motorlu araç işletenin ve bağlı bulunduğu teşebbüs sahibinin sorumluluktan kurtulması, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m.86 f.1’de düzenlenmiştir. Adı geçen hükme göre, işletenin, tehlike sorumluluğunu bertaraf edebilmesi için en başta kazanın meydana gelmesinde kendisine veya eylemlerinden sorumlu bulunduğu kimselere yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığını ve araçtaki bozukluğun kazanın oluşumunda rol almadığı ön koşul olarak ispatlamalıdır. Aksi halde zarar görene karşı sorumluluğu devam edecektir.

Sorumluluktan kurtulma, olumsuz şartlar, mücbir sebep, beklenmeyen hal, araçtaki arıza, zarar görenin ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru, sorumluluk, tazminat, işleten, trafik kazası. Motorlu araç işletenin ve bağlı bulunduğu teşebbüs sahibinin sorumluluktan kurtulması, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m.86 f.1’de şu şekilde düzenlenmiştir

İşleten, KTK m.86 f.1’e göre sadece işletilme halinde olan araçların meydana getirdiği zararlardan doğan sorumluluğunu üzerinden atabilir. İşleten, işletilme halinde olmayan araçların verdiği zararlara veya yardım faaliyetlerinden doğan zararlara ilişkin sorumluluğunu, Kanunun bu hükmüne dayanarak bertaraf edemez.

İşletenin, işletilme halinde olan araçların meydana getirdiği kazadan doğan sorumluluğunu (KTK m.85 f.1-tehlike sorumluluğu) bertaraf edebilmesi için, en başta kazanın meydana gelmesinde kendisine veya eylemlerinden sorumlu bulunduğu kimselere yüklenebilecek bir kusur bulunmamalı ve araçtaki bozukluk, kazanın oluşumunda rol oynanmamalıdır. Sorumluluktan çıkmak için, bu hususlar ön koşul olarak aranmaktadır.

Ayrıca bu koşullarla beraber, zararla motorlu aracın işletilmesi arasındaki uygun illiyet bağının, mücbir sebep veya zarar görenin (mağdurun) veya üçüncü kişinin ağır kusuru nedeniyle kesildiğini ispatlaması gerekir. Yani işletenin sorumluluğunu omuzlarından atabilmesi için, sadece illiyet bağını kesen nedenlerden birinin varlığını ispatlaması yeterli değildir. Ayrıca, kusursuzluğunu ve araçtaki bozukluğun kazanın oluşumunda etkili olmadığını ispatlaması gerekir.

Burada, ispat yükü zarar görenin omuzlarına yüklenmemiştir. Kanunda, işletenin kusuru ile araçtaki bozukluk, karine olarak kabul edildiğinden; işleten, kusursuzluğunu ve kazanın araçtaki bozukluktan kaynaklanmadığını ispatlamakla yükümlüdür.

İşleten, bu karineyi çürütemezse, uygun illiyet bağını kesen nedenlerden birinin varlığını kanıtlamış olsa bile motorlu aracın işletilmesinden doğan zarar üzerine yıkılır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu