SigortaHasar

Risk ve Sigorta

Risk ve Sigorta Kavramı

Risk ve Sigorta
Risklerin zarar doğurucu etkisi, birey ve kurumların ekonomik güvenliğini tehlikeye düşürebilmektedir. Bazı durumlarda risklerin zarar doğurucu etkisinden kaçınmak mümkün olamamaktadır. Tahmin edilebilen risklerin yol açacağı zararların giderilmesi, ekonomik güvenliğin devam ettirilmesi için sigorta mekanizmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Riskin potansiyel zarar verici etkisine maruz olan çok kişinin bir finansal aracı vasıtasıyla bir araya getirilmesi ve onlardan toplanan risk fiyatı (prim) vasıtasıyla oluşturulan havuz ile birey ve kurumların ekonomik güvenliğinin devam ettirilmesi sigorta mekanizmasıyla olmaktadır. Sigortacılığın yapılabilmesinin temel şartı, karşı karşıya olunan riskin tahmin edilebilir ve ölçülebilir, istatistiksel anlamda modellenebilir nitelikte olmasıdır. Geçmiş yıl istatistiksel verilerine göre prim yatıran kişilerden kaç adedinin ve ortalama hangi tutarda hasara uğrayacağı hakkında derlenen verilere göre fiyat oluşturulur. Verilere göre riskin yapısı çeşitli istatistiksel dağılımlara yakınlığına göre değerlenerek fiyatlanabilir, bu tahmin edilebilirlik sigortacıya bu riski kabullenme gücü vermektedir.

Sigorta mekanizması aslında aynı riske maruz olanların, risk yönetimi amacıyla bir araya gelmesi ve dayanışma içinde risk yönetimini (transferini) gerçekleştirme işlemidir. Bu mekanizma sayesinde sigortalı riskini sigortacıya, sigortacı ise bu riski reasüröre transfer edebilir. Sigorta mekanizmasında riskin kişilerden bir finansal aracı (sigortacı) vasıtasıyla bir gruba (havuza) aktarılması ve oluşan hasarın tüm grup tarafından paylaşılması (ödenen primlerle hasarın karşılanması) dikkati çeken temel unsurlardır. Sigorta ile ekonomik güvence sağlanırken, toplam sigortalılar riski paylaşarak, riski dağıtmakta ve sosyal bir dayanışma mekanizması oluşmaktadır.

Sigortacılık, sigorta edilebilir risklerin belirlenmesi ile başlayan bir süreçtir. Sigortacılık olabilecek hasarlar sonucu sigortalının ekonomik zararlarını azaltmak misyonu için yapılır. Sigortalı başına gelebilecek risklere karşı poliçe yaptırarak; olabilecek zararların maddi karşılığını sigorta şirketine devretmektedir. Gerçekte sigortacılığın temelinde risk yönetimi kavramı bulunmaktadır.

Birey açısından bakıldığında ise sigorta düşük tutarlı bir maliyetle (prim) büyük ve belirsizlik içeren (ihtimali olan ve bu belirsizliği sigorta konusu olan) finansal zararı ikame etme mekanizması, aracıdır. Bu noktada kişinin riskler için önceden önlem alma ve riskin olumsuz etkisini bertaraf etme isteğinin vurgulanması, bunun ancak riskten kaçınan bireyin davranış tarzı olduğunun da hatırda tutulması gerekmektedir. İşte sigorta havuzunda aynı risk endişesini taşıyan insanlar bir araya gelerek; olabilecek hasarları en az zarar ile atlatmayı hedeflemektedirler. Ancak bu kişilerin güvence isteğini sunacak bir aracıya ihtiyaç bulunmaktadır. Sigorta şirketi bu aracılık işlevini gerçekleştirerek, güvence arayanların ödemiş olduğu fonları, hasarları için ödeyerek kalan tutarla ticari faaliyetini sürdüren kuruluş olmaktadır. Sigortacının yapmış olduğu aracılık hizmeti kişi ve kurumlara ekonomik güvenlik hizmeti (güvence) sağlamaktır.

Hukuki yönden bir sözleşme olan sigorta, finansal açıdan riskin transferi işlemidir. Birey riskin gerçekleşmesi ile ortaya çıkacak zararları gidermek amacıyla belirli bir servetten vaz geçerek, riskini sigortacıya aktarmaktadır. Bu işlemin olması için sigortalının riskten kaçınan bir kişilikte olması, tercihinin riski kabullenen yapıda olmaması gerekmektedir. Sigortalının risk transferi için ödemeye istekli olduğu fiyat sigorta primi olmakta, bu fiyat ile riskten kaçınma isteğinin seçim derecesine göre sigorta talebinde bulunmakta veya bulunmamaktadır. Sigorta belirsiz durumun yarattığı ihtimali zarar durumunu bertaraf ederek, ekonomik açıdan belirginlik yaratarak bir risk yönetim hizmeti sunmaktadır. Sigortacı ise belirsizliğin fiyatlamasını yaparak, az sayıda ortaya çıkacak olan olayın maliyetini prim vasıtasıyla çok kişiye yaymaktadır. Reasürans ve sigorta sistemini birlikte ele alırsak dünyanın herhangi bir yerindeki riskin fiyatlanması aslında tüm dünya çapında bir fiyat mekanizmasıyla tüm tüketicilere yayılmakta ve dünyadaki sigortalılar, netice itibariyle maliyeti paylaşmaktadır.

Zarar verici özellikleri olan olayların gerçekleşme ihtimali sigorta ile teminat altına alınmakta olup, zarar bir tehlikeden kaynaklanmaktadır. Bu tehlike fiziki olaylardan (yangın, sel, deprem vs.) doğabileceği gibi, ekonomik (iş durması vs.) veya sosyal (terör vs.) kaynaklı da olabilir. Tehlike kaybın nedeni iken, riziko, bir tehlikeden dolayı ortaya çıkabilecek kayıp oluşturabilecek durumdur. Rizikoyu moral riziko, fiziksel riziko, ahlaki riziko ve hukuki riziko olarak ayırabiliriz. Hukuki rizikoyu, mahkeme ve hukuk sistemlerine paralel olarak hasarların şiddeti ve frekansında artış olması olarak ifade ederken, hukuki düzenlemelerin bazı durumda hasara maruz kalmadaki etkisine vurgu yapmaktadır. Moral Rizikoyu ise sigortalının karakterinden kaynaklanan ve hasarın meydana gelmesinde veya ağırlaşmasında bu tutum değişikliğinin rol oynaması olarak nitelendirmektedir. Ahlaki riziko ise sigortalının; sigortalı olmasından dolayı daha farklı bir tutum içinde olması, sigortanın ödeme yapma ihtimalinin olduğu ortamda sigortalının kendisinden beklenen azami ihtimamın görülememesidir. Fiziksel riziko ise hasarın meydana gelme olasılığını ve boyutların tayin eden faktörler olarak izah edilmektedir. Sigorta ancak gerçekleşmemiş riskler için ve ileriye dönük tehlikeler için yapılmaktadır. Sigortaya konu risklerin temel özellikleri şöyledir.

  • Yeterince büyük adette homojen (benzer) ünitenin hasara maruz olması ve böylelikle hasarların makul tahmin edilebilir yapıda olması
  • Hasarın tarif edilebilir ve kesin olması
  • Riskin tesadüfi olması ve kesinlik içermemesi
  • Sigortacı için riskin katastrofik  (çok kötü bir olay) olmaması

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu